Venedik'te bir haftasonu

Venedik kanalları, dar sokaklarda keşifler, deniz ürünleri, doğa tarihi müzesi, bol yürüyüş

Venedik’te Bir Haftasonu

Venedik, İtalya’nın en ilginç gezi noktalarından biri. Şehir anakara ve adalar şeklinde iki ayrı parçadan oluşuyor. Anakaradan tren ya da araçla yaklaşık 15-20 dakikada ulaşılan adalar grubu bildiğimiz tüm şehirlerden farklı bir yapıda. Burada cadde sokak şeklinde bildiğimiz normal adres şekli yok. Bunun yerine adaların çeşitli bölgeleri (mahalle diyebiliriz) ve bu bölgelerde her binanın bir numarası var. Gideceğiniz yerin kapı numarasını ve bulunduğu ‘mahalleyi’ bilmeniz yeterli. Ayrıca artık gezginlerin vazgeçilmezlerinden olan cep telefonu harita uygulamaları bu bölgede iyi çalışmıyor. Bu nedenle adres konusuna dikkat etmek ve kağıt haritaları yanımızdan eksik etmemek gerekiyor. En önemlisi ise kaybolmaktan korkmamak. Bu şehirde her kaybolduğunuzda yeni ve daha güzel şeylerle karşılaşırsınız.

Venedik’in fotoğrafseverler için bence en güzel zamanı fazla turistin olmadığı Ocak ayı. Bu ay burada yaşayan turizmden para kazanan insanlar için de tatil ayı, yani bir çok yer bu önemde kapalı. Ancak Venedik’te alışveriş bizim para birimimizle değerlendirildiğinde çok da mutlu edici sonuçlar getirmeyecektir. Buradan alınabilecek en önmli ürünler bence maske (özellikle kağıttan yapılanlar) ve parti şapkaları. Rialto köprüsü civarındaki satıcıları tavsiye ederim.

Ocak ayından sonra Venedik’in Karnaval zamanı başlıyor. İki hafta kadar süren karnaval süresince çeşitli aktiviteler ve eğlenceler düzenleniyor. Dünyanın her yerinden akın akın gelen turistlerle dolup taşan sokaklar (asında burada sokak yok, burada calle deniyor) bazen yürümeyi bile zor hale getiriyor. Ama bu dönemde burada olmak her zorluğa değer. Özellikle Ağustos ayında burada olmamak gerekli, müthiş sıcak ve nemli havasıyla gezintiyi işkenceye dönüştürebilir. Denize girmek isteyenler için ise pek önerim yok, sadece çevredeki bazı adalarda iyi plajlar olduğunu duydum, görmedim.

Venedik’te ne yapılır?

Yürümek: Venedik’te gezmek, genel olarak tren istasyonundan San Marco Meydanına kadar olan bir turistik rota üzerinden gerçekleşiyor. Tren istasyonundan itibaren kalabalığın bir nehir gibi aktığı rotayı takip ettiğinizde bu rotadan ilerlemiş oluyorsunuz. Benim tavsiyem kalabalığı izlemeyin, kaybolun! Kaybolmak gerçekten bu şehirde yapacağınız en eğlenceli etkinlik olacaktır.

Gondol Turu: Bana turist tuzağı olarak görünen bu faaliyete hiç girişmedim. İlgilenenler için birkaç noktada bulunabilen gondollar romantik bir gezi aracı.

San Marco Meydanı: Bu meydan Venedik’te görülebilecek en güzel yerlerden. En güzel ziyaret zamanı sabahın erken saatleri. Bu sayede kalabalık ile karşılaşmaz, Venedik manazarasını en güzel izleyebileceğiniz çan kulesi Campanile di San Marco’ya çıkmak için sıra beklemezsiniz. Kule sabah 09:45’de açılıyor. 

Konserler: Venedik’te çeşitli noktalarda eski dönem kıyafetleri giymiş gençler size bazı ilanlar uzatacaktır. İlanlarda gerçekleştirecekleri konserleri tanıtan bu müzik öğrencilerine güvenin, konserlerine (biraz pahalı olsa da) gidin. Konser salonunun dekoru, kıyafetler ve eğlenceli ambiansı ile sizi 17. yüzyıla götürecek olan hayatınızın en iyi klasik müzik konseri deneyimine hazır olun.

Yemekler: Deniz ürünleri. Bu konuda başka söze gerek yok. Balık çorbası isteyecekler dikkatli olmalı, buradaki bizim balık çorbamızdan çok farklı ve bence pek lezzetli olmayan bir yemek. Çeşit çeşit deniz ürünü yemekleri denenmeli, üzerine Venedik çevresinde doğan tiramisudan alınmalı. 

İçecekler: Venedik yürüyerek gezilen ve çok efor isteyen bir gezi noktası. Bu şehirde rahat bir gezinti için yemek başına bir kadehten fazla içilmesini tavsiye etmiyorum. Gece geç yatan biri olmadığımdan gece kulübü-eğlence konusunda bir tavsiyede bulunamıyorum. 

Doğa Tarihi Müzesi: Bu müzede fosillerden günümüz hayvanlarına dair bilgilere bir çok etkileyici gösterim görmek mümkün. Dizaynı ve özel ilgi alanım olan böceklerle ilgili alanını New York ve Londra’dakilerden daha güzel bulduğumu söylemeliyim. Tren İstasyonunun genel olarak doğusunda yaklaşık 15 dakika yürüme mesafesinde, San Marcuola feribot iskelesinden ulaşılabilir.

Venedik’e gelmek için en güzel zamanlardan biri meşhur Karnavalın ilk iki gününe denk gelen haftasonu. Böylece sokakların hınca hınç dolu olacağı esas karnaval günlerinden önce karnaval coşkusunu deniz geçişini izleyerek yaşayabilirsiniz. Karnavalın birinci ya da ikinci gününde sabah saat 10:30’da Grand Canal’ın güney girişinden başlayan deniz geçişinde yüzlerce tekne (gondol) haftalarca bu konuda hazırlık yapmış olan karnaval gruplarını taşıyarak Grand Canal boyunca kuzeye doğru ilerliyor. Bu karnaval grupları palyaçolar, yerel karnaval kişileri (bizdeki karagöz hacivat ya da ibiş gibi tiyatral karakterler), dansçılar, müzisyenler ve sanatçılardan oluşuyor. Deniz geçişi boyunca her teknede birbirinden renkli görüntüler sizi bekliyor.

Bu görüntileri en iyi izleyebileceğiniz noktalar şöyle:

Başlangıç Noktası: Tüm tekneler deniz geçişine başlamak için bir noktada toplanıyor. Burası Santa Maria della Salute Bazilikasının açığında. Bu noktayı izleyebilmek için bu çevredeki restoranlarda rezervasyon yapılabilir (haritadan bulunmalı) ya da benim gibi tüm ambiansı yerinde yaşamak için bu bazilikanın bahçesinde ya da karşı kıyıda bulunan Calle Ridotto’nun denize bakan güney ucunda bulunabilirsiniz. Teknelerin toplanmasını ve ilk yola çıkışlarını buradan izleyebilirsiniz. Buradan izlenecek kısım saat 10:00-10:45 arasında.

Köprü üstü: Grand Canal üzerinde iki adet köprü var: Ponte dell’ Accademia ve Ponte Di Rialto. Geçişi köprülerden izleyebilmek için erkenden gitmeniz ve ‘yer kapmanız’ gerek. Bunlardan Ponte Di Rialto’yu çevresinde bulunan cafe imkanları ve esas gösetrilerin buraya odaklanmış olmasından dolayı tavsiye ederim.

Kalabalıktan Uzak Noktalar: Venedik’te denize çıkan onlarca çıkmaz sokak var. Bunları keşfetmek keyifli olduğu kadar yorucu da. Deniz geçişinin izlenebileceği en güzel yerler arasında bu çıkmaz sokaklar var. Bu konuda içgüdülerinize ve kağıt haritanıza güvenin, ve kalabalığın genel olarak ilerlediği rotalar haricinde bir çıkmaz sokak (denizde son bulan sokak) bulmaya çalışın. Tabi bunu saat 10:30’dan önce yapmak ve izleme noktanızı önceden belirlemek önemli. Kalabalık olacak.

Venedik’te çok yürüyecek olunması ziyaret süresince kıyafet seçimine etki edecektir. Mutlaka çok rahat giysiler ve rahat ayakkabılar giymek gerekli. Yanınızda küçük atıştırmalıklar ve içecekler taşımak önemli. Tuvalet konusu ise büyük sorun. Arada cafelere uğramak ve bir kahve isteyip ‘ posso usare il bagno (banyo) ? ’ şeklinde ihtiyacı belirtmek gerek.